NEVÜ’de "Avrupa’da Orta Çağda Aşk ve Kadın" Konulu Konferans Düzenlendi
Ama konu'nun bilimle ilgisi yok. Konferansta konu Avrupa'da Orta çağda Aşk ve Kadın. Konferansı veren Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi öğretim üyesi değil ama Konferans verildiği yer Nevşehir. Hocam madem konu Kadın ve Aşk. Orta Asya'dan Türklerin göç ederken Türk Kadınlarının kahramanlıklarını anlatsaydınız birazda. Avrupa kadınını değilde Gazzede bombalar altında şehit olan Müslüman kadınları anlatsaydınız. Yada Doğu Türkistan'da zulüm altındaki çoluk, çocuk ve kadınlardan bahsetseydiniz birazda.
Neyse biz NEVÜ'den bize gelen standart habet metnini size iletelim. Siz değerlendirmeyi yaparsınız.
Veli Üniversitesi (NEVÜ)’de, Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Pınar Ülgen’in konuşmacı olarak katıldığı "Avrupa’da Orta Çağda Aşk ve Kadın" konulu konferans düzenlendi.
NEVÜ Kariyer Planlama, Uygulama ve Araştırma Merkezi (NÜKMER) ile NEVÜ Sanat Kulübü iş birliğinde NEVÜ Vali Şinasi Kuş Kültür ve Kongre Merkezi Karavezir Konferans Salonu’nda düzenlenen konferansa üniversitenin akademik ve idari personeli ile öğrenciler dinleyici olarak katıldı.
Avrupa'da Orta Çağda kadına ve aşka bakış açışını ele alan Prof. Dr. Pınar Ülgen, Orta Çağ’da ve tarihsel süreçte kadınların çektikleri tüm acılara ve zorluklara rağmen dik duruşları, cesaretleri ve bilgelikleri sayesinde günümüz kadınlarının daha özgür bir durumda olduklarını söyledi.
Prof. Dr. Pınar Ülgen "Orta Çağ Avrupası'nda kadınlar bilge veya güçlü kadınlar ise tehlikeli olarak görülmüşlerdir. Orta Çağ Avrupası'nda şifa verici olan kadınlar vardı; bitkilerle ilaçlar yapıyorlardı ve bu kadınların zamanla bir tehlike oluşturmaya başladığı hissedildi. Çünkü kilise, kendi otoritesine karşı onları farklı bir otorite olarak görmeye başladı ve onlardan korktu. Aynı zamanda kendi otoritesini yeniden kurabilmek için o dönemde zayıf olan varlıklar üzerinden giderek halka kendi otoritesini ispat etmeye çalıştı. Çünkü Orta Çağ’da 'Heretik' dediğimiz sapkın gruplar türemişti; yani kilisenin otoritesine veya Katolik Kilisesi’nin öğretilerine aykırı hareket ediyorlardı. Bunlarla birlikte kadınları da cadı diye adlandırdılar ve bu heretik gruplardan biri olarak ilan ettiler. Çünkü kadınlar zaten zayıf varlıklardı. Bu arada, bilge kadınların cadı olarak adlandırılması gerektiği ve heretik olarak kabul edilmesi gerektiğine yönelik algılar uzunca bir süre varlığını korudu.
Tüm bunlarla birlikte, bilge kadınlar sevilmezlerdi. Bunun bir diğer sebebi de bilge kadınların o dönemde erkeklerin mesleklerini de ellerinden alabileceğini düşünüyorlardı. Yani o dönemde erkekler, kendi egemenliklerinin ellerinden gitmesinden korktular. Bu korku, bilge kadınların yok edilmeye çalışılmasına varacak kadar bir histeriye dönüşmüştü. Bütün bunlara rağmen çok güçlü ve cesaretli kadınlar da bu ateş çemberinde var olmayı başarmış ve günümüze dahi ışık tutarak daha özgür duruma gelmemize vesile olmuşlardır” diye konuştu.
Konferans Ülgen’in konuşmalarının ardından katılımcıların sorularını cevaplamaları ve kendilerine plaket ile teşekkür belgesinin takdimi ile sona erdi.